Biliyor musunuz? Bizim gençliğimiz “ağabey adamlar yapmış, ağabey Amerika çok büyük, ağabey biz batıdan elli yıl gerideyiz” vb. hikâyelerle geçti. Bu hikâyeler her mecradan öyle çok anlatılırdı ki herkes böyle olduğunu zannederdi. Maalesef ülkemizde hala siyasette, ticarette, bürokraside ve toplumun geniş bir kesiminde zihinleri işgal edilmiş, öğrenilmiş çaresizliği kanıksamış gönüllü kölelerin, bir kısmı da belki iyi niyetle köleliği çıkar yol gören zevatın kontrolünde geldik bu günlere.
Yıllarca bu ülkede atanmış, batı hayranı ve celladına âşık köle zihniyetinin iktidar olduğu, seçilmiş olanlarının da ancak izin verildiği kadar hükümet etmeye çalıştığı bir sistemde yaşadık. Kendi halkına yabancılaşmış, tarihinden kopmuş, öz değerlerini kaybetmiş, halkını tehdit olarak gören, milletine aidiyeti örselenmiş, kaybolmuş bir zihniyetin tahakkümünde yaşadık. Her kesimden insanın özellikle gençlerin bu zulüm düzeninin çarklarında öğütülüp ezildiğini gördük. Özellikle dindar insanların katı bir ayrımcılığa tabi tutulduğu, takunyalı-gerici-yobaz diye aşağılandığı dönemleri gördük. Tesettürlü hanımların laik cumhuriyetin halk otobüsünden tartaklanarak atıldığını, okullara alınmadığını ve kamuda çalıştırılmadığını gördük. Bu çağda ilerici, devrimci zihniyetin tek bildiği devrimin darbeler olduğunu gördük. Evet maalesef bizim kuşağın her biri bu günlerin şahididir.
Sizler bizlere göre şanslısınız. Sizin döneminizde artık hikâyeler farklı anlatılıyor. Artık bütün dünya hikâyeyi “Vay be ağabey Türkler yapmış, Türkiye çağ atlamış, Türkler bizim sesimizi de duysa bu zulümden bizi kurtarsa, biz de Türk vatandaşı olsak” diye anlatıyor.
Tabii bütün bu dönüşüm kolay olmadı. Biraz da oraları konuşalım. 90’lı yıllardan itibaren daha geçtiğimiz günlere kadar haritalar yayınlanırdı. Irak’ın, Suriye’nin ve Türkiye’nin bölündüğü haritalar. Akdeniz üzerine hesaplar yapılırdı. Türkiye’ye IMF kapılarında çok küçük rakamlara avuç açtırdılar. Artık herkes anladı ki Türkiye IMF’ye muhtaç değil. Bu coğrafyada harita çizilecekse Türkiye çizer, sınır çekilecekse Türkiye oyunu bozar. Artık atanmışlar değil sandıktan çıkanlar iktidar olur. Dünyaya bir vicdan lazımsa Türkiye yeter.
Bugün bu büyük değişimi nasıl başardık biliyor musunuz? Gerici, takunyalı ve yobaz diye aşağıladıkları imam hatipli bir yiğit adam, Erdoğan sayesinde başardık. İlericilere ilerleme, çağdaşlara muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma, devrimcilere büyük bir devrim hikâyesi vardır orada. Yaşanan sürecin her bir dönemeci hepimizin örnekler çıkaracağı, gizli kahramanlarıyla ve lideriyle destansı bir hikâyedir.
Türk edebiyatında ve geleneğinde destanlar önemlidir. Umarım bir gün içimizden bir ozan çıkar ve 21. yüzyıl Türk destanı olarak bu durumu kaleme alır.
Erdoğan liderliğindeki Türkiye artık yeni oluşacak dünyanın en önemli merkezidir. Davamız tüm insanlığın huzur bulması ve adaletin hâkim olması davasıdır. Emanet artık sizin omuzlarınızdadır. Erdoğan bunu kolay başarmadı. Çoğu zaman en yakınındakiler kendisini anlamadı, anlayamadı. “Hayalperest” dediler, “ne dediğini bilmiyor” dediler. Kimileri korktu, kimileri güce tamah etti. Ama Erdoğan esastan ve istikametten hiç sapmadı. “Neye güveniyorsa” dediler. Hz. Peygamber neye güvenerek yola çıktıysa bu aziz millet neye güvenerek tarih boyunca zalimlerin karşısına dikildiyse ona güvendi. İnandığı davadan sapmadı, bükülmedi, eğilmedi. Çünkü inanıyordu ki yegâne güç ve kudret sahibi Allah’tır. Verecek de O’dur, alacak da O’dur. Sizler de Allah’a inanın, millete güvenin. Allah’tan başka galip yoktur. Erdoğan’ın sabrı, cesareti, iradesi, vizyonu ve hayalleri hepimiz için örneklerle ve ders çıkaracağımız hikâyelerle dolu.
Dikilin bütün emperyalist zalimlerin karşısına, zihinleri köleleşmiş acizlerin karşısına. Unutmayın o zihinleri kölelikten kurtarmak da bizlerin görevi. Yeni dünya sizi bekliyor.
Türk beklenendir, zalimlere karşı mazlumların kabul olunmuş duasıdır. Yürüyün, millet yürüsün arkanızdan. Vesselam…
Ayhan OĞAN
Sivil Dayanışma Platformu Başkanı